Düşlerim
Ve Senin İçin Yitirdim Gecelerimi
Kemal Taştekin
'... gecenin kokulan, toprak ve
tuz kokulan şakaklarımı
serinletiyordu.
işaretler ve yıldızlarla
yüklü olan bu gecede kendimi
ilk kez olarak dünyanın
tatlı kayıtsızlığına açıyordum
dünyayı kendime böylesine eş,
böylesine kardeş bulunca
anladım ki eskiden mutluluğa
ermişim. Hatta hâlâ da
mutluydum.'
A. Camus
1
güneşe koşmayı
yıldız saymayı değil
seni somut sevdim
çünkü ben kayıtsız bir mutluluğun
ortasındayım
de ki bir yangın çıplaklığının içinden
çıkıp sana soyundum gecenin bir
vaktinde
ve hüzün örmeyesin diye bana kar
altındaki
ülke çocuklarını çekip çıkardım birer
kan damlasından
de ki düşlerim ve senin için yitirdim
gecelerimi
oysa nar dudaklarını öpememenin
esiriyim.
hatta 24.00 sonrasının tatlı
kayıtsızlığına bırakıp kendimi
düşümde seni esir atabilme sevdasının
onuruyum
kendimce
2
de ki koridorsuz bir gecenin
merkeziyim
sonra öpüşlerinde.
öyleyse dinle sayrısız sevişmelerinin
sesini
sen kent‐ soylu züppeliğin yangını,
ben çöl kuraklığının
içinden çıkıp gelen maviliği az,
derinliği çok bir gecenin
içindeki onurum.
3
bugün ne sen varsın ne de yağmurkurak,
porsumuş ve sevişmeye arzulu
dudaklarla bekledim seni, çok
ey sevdam! yağmuru yok, kar'ı yok bir
gecenin
karanlığındayım sensiz, belki de bu
yüzdendir geceleri
uyuyamayışım. belki de bu yüzdendir
rengi kırmızı
kendi yok bir gül çizdim sana düşümde,
belki de bu yüzden mutluluğun tadındayım halâ.
4
bugün yine yağmuru yok, kar'ı yok bir
gecenin
kıyışındayım. onlar gibi sende yoksun,
belki de seni
bir gül yaprağı gibi kitap
sayfalarının bilinmez bir
yerine bırakıp tekrar tekrar
arayacağım; yılmak
yok, bulacağım seni çünkü ben ateşin
oğluyum.
bu yüzden öğrendim sevmeyi bundandır
saçının
telini, gözlerinin siyahlığını veyahut
da hakîliğini
değil seni sevişim sana tapışım:
tanrıçamsın.
5
ama hayır! hayır! söyle! söyle! nasıl
indiririm
yıldızları toprağa; körpe mavi umutlar
düşerken
hain duvar diplerine
dinle ki öfkem gözlerimden büyük
hani hatırlasana ben ateşin oğluyum
ya promete
6
ey sevdam! uzak ülkenin çocukları da
kucakladılar yağmuru, kar'ı ve güneşi ben de senin
için şiir'i ve belki de promete
aaah ama neyleyim ki yalnızca seni mi
yoksa.
oysa ihanete uğrayan çocukları
onlar belki de hiç görmediler denizi,
belli ki hiç göremeyecekler denizi hani diyorum ki artık
bende görmesen ama çok istiyorum
biliyorsun
yağmurlu geceyi, çünkü ölüme yakındır
zamanım.
onlar hüzünsüz göçüp gittiler gülerek
uzak yıldızlara, dağlar boyu
dirildiler, sonra
şafakla dirildiler, aurora'yla 1.
geldiler
kar altındaydı onlar düşleriyle
birlikte
ellerim uzak dokunamadım
göğü seyrettiler omuzlarında mavzerle
elleri yakın dokundular bana
beethoven'ı senfonilerde dinleyemeden
yiğit gittiler ölüme
oysa sen ihanetin pençesindeydin mavi
umutların İntiharında
oysa ben
güneşe koşmayı
yıldız saymayı değil
seni somut sevdim
çünkü ben
adı konmamış çocukların kavgalı
gözlerindeyim
bu yüzden mutluluğun tadındayım hâlâ.
Gece
Karanlıktı
Kemal Taştekin
1
gece karanlıktı
senden ayrılma zamanım
yaklaşan bir yalnızlıktı
henüz yakın konuşuyorduk
tebessüm dudaklarında
ayrılık öfkesi gözlerimdeydi
yinede karanfil sundum sana
sen ürkek dudaklarınla uçurdun hüznü
gövdenden
belkide duygularım dağdan ılık
iniyordu
ürkek ve titrektin
ben üşümüyordum
sana olan sevgim bütün zamanlardanda
öteydi
ama talan edilmiş bir aşkın
ortasındayım
yani kanlı bir hüzünle taşıyorum seni
omuzlarımda
2
sonra
ay çıksa da
uçsak deli rüzgârlarla
gök‐bulutlarının arkasına
diyorduk ikimiz: içimizden
baktık ki
ay tutuldu
kar da yoktu
kuş sesleri
deniz kokusu
karanlık
ve yitip giden bir hayatın
çelik gözlerindeydik
sonra denizde gölgelendi
yağan iklimsiz bir yağmurdu: tam
üstümüzde
umutla ve şifresiz baktım gözlerine:
kirpiklerin ıslak
dudakların öpülesiydi
o an bir kitap olsaydı yanımda
birer birer yırtıp atardım
bildiklerimi
sonra seni
denizi olmayan bir dünyaya
yerçekimsiz bir sevdaya götürürdüm
ve tanıklık etmesi için bütün
yıldızları ayağına indirirdim
bildiğim bütün kaygıları
elimin tersiyle yırtılmış sayfalara
gömerdim
ve zulamda sakladığım bütün derinlik
sözlerini
o an kalbime atardım
belkide kanıyordu yüreğin
ama inan ki okşardım seni
3
gece karanlıktı
baktık ki
ay tutuldu
gördüğüm sen değildin
yüzü buluta batmış bir deniz gibiydin
akmaya hazır yaşlar vardı gözlerinde
bense patlamaya hazır bir atom
olmalıydım
kendim olmadan ayrılacaktım senden
ama bulutlara gizledim kendimi
ki yüzün gülüyordu
oysa
sevişmenin tam vaktiydi
Yangınsız
Ve Tanrısızdık
Kemal Taştekin
nazım'dı
'gecenin geç ve yıldızsız bir
saatiydi'
bedrettin'i, börklüce'yi, torlak'ı
katlediyorlardı
bizdik
geceydi, aydın elleriydi
oturup ağladık, şarap içtik
kalkıp gidecektik bu dünyadan
gündüzdü
alevler İçinde bir kentti
Sivas'tı
ateşti, kan ve kül'dü
behçet'i, metin'İ, uğur'u
katlediyorlardı
haber verildi
gündüzdü, yüreğimizdi
oturup ağladık, şarap İçtik
kalkıp gidecektik bu dünyadan
her gün ve her geceydi
'kardeşlerim ölüyordu kalbimin
doğusunda'
zozan'dı, dilan'dı, evin'di
vadiler ve dağlardı
yangınsız
tanrısızdık
oturup ağlamadık
şarap İçmedik
kalkıp gitmeyecektik bu dünyadan